Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, ÖĞDER’in 5’inci eğitim kampında eğitimcilere hitap etti.
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Şuurlu Öğretmenler Derneği’nin (ÖĞDER) ‘5’inci Kızılcahamam Eğitim Kampı’nın son gününde öğretmenler ve eğitimcilerle bir araya geldi. “Değişim ve Dönüşümleriyle Küresel Krizler Yeni Dönem” adlı tarihi bir konferans veren Karamollaoğlu, burada eğitim sistemi ve ülke gündemine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
Türkiye’de politikaların değişmeden yatırımların yapılamayacağını belirten Karamollaoğlu, “Savunma sanayiine önem vermemiz gerekiyor. Lafta değil, icraatla yapmamız gerekiyor. Güçlenmeden kalkınmak boş laftır. Şu anda Türkiye güçlenmiyor. İnsanın hoşuna gidecek yatırımlar yapılıyor. Köprüler, modern binalar ve AVM’lerin hiçbiri güçlü olduğumuzu göstermiyor” diye konuştu.
BU TOPLUMU İKİYE BÖLER
Ahlaki ve manevi yönden toplumun ciddi bir dejenerasyona uğradığını belirterek konuşmasına başlayan Karamollaoğlu, “Eğitimde rol model alınacak insanların olması gerekiyor. Çocuklar, sevdiği öğretmenler gibi olmak ister. Öğretmen, hal ve hareketleriyle örnek olmalıdır. Önümüzde en güzel örnek Peygamber Efendimiz var. Öğretmenler ve büyükler nasıl davranırsa çocuklar da öyle davranır. Türkiye’de en büyük sıkıntı liderlerin üslubudur. Kendi taraflarını hayır, diğer tarafı şer ittifakı olarak gösteriyorlar. Bu, toplumu kutuplaştırır. Bu size bir üstünlük sağlayabilir ama toplumu ikiye böler” diye konuştu.
ABD, SURiYE’DE HEDEFİNE ULAŞTI
Karamollaoğlu, dünya haritasında ülkelerin genel durumu hakkında bilgi vererek, Çin’in ve Güney Kore’nin teknolojide önemli bir atak yaptığına dikkat çekti. Çin’in ABD ile yarışacak seviyeye ulaştığını söyleyen Karamollaoğlu, söz konusu durumun stratejik bölgelerin önemini artırdığını belirterek, “Güçlü ülkeler kaos oluşturmak istiyor. İşte, ‘ABD, Suriye’de başarılı olmadı’ deniliyor. Hayır, tam anlamıyla başarılı oldu. Bölgede ciddi katliamlar oldu. Suriye’de 500 bin civarında insan öldü. Güçlü ülkelerin etkisinde kalarak dış politika yürütülemez. Şahsiyetli bir dış politika yürütülmelidir” şeklinde konuştu.
Türkiye’de şartların değişmeden yatırımların olmayacağının altını çizen Karamollaoğlu, şöyle devam etti:
“Dünyada en önemli sektör ilaç ve gıdadır. Türkiye bu konuda hammaddeyi üretebilir. Savunma sanayiine önem vermemiz gerekiyor. Lafta değil, icraatla yapmamız gerekiyor. Güçlenmeden kalkınmak boş laftır. Şu anda Türkiye güçlenmiyor. İnsanın hoşuna gidilecek yatırımlar yapılıyor. Köprüler, modern binalar ve AVM’lerin hiçbiri güçlü olduğumuzu göstermiyor.”
ADALETSİZ BİR TOPLUM HUZURA KAVUŞAMAZ
“Bir numaralı meselemiz ahlaki ve manevi yozlaşmadır” diye vurgulayan Karamollaoğlu, siyasetçilerin üslubunu eleştirerek, “Kendisinden olan şerefli, olmayan şerefsiz! Böyle denilerek kutuplaştırma artırılıyor. Bir insanın ağzından çıkan kelime kendisini anlatıyor. Toplumsal kamplaşmayı önlemeliyiz. Farklı olmamız, bu bir zenginliktir. Adalet sistemimiz bozuldu. Adaletsiz bir toplum huzura kavuşamaz” ifadelerini kullandı.
ÇİFTÇİ EKEMİYOR
Karamollaoğlu, ekonomide ciddi bir sıkıntının olduğunu belirterek, “Rüşvet ve yolsuzluk sıradanlaşıyor. İşsizlik zirve yaptı. Dış ticaret açığı büyüyor. Borç ve faiz yükü artıyor. Bütçede 117 milyar faiz yükü var. Enflasyon aldı başını gidiyor. Bu politikalarla enflasyon önlenemez. Tarım Kanunu’na göre bütçenin yüzde 1’inin çiftçiye destek verilmesi gerekiyor. Bu rakam 45 milyara denk geliyor. Hükümet şimdi üreticiye 16 milyar destek veriyor. Bu böyle olursa çiftçi ekmez, ekemez” diye konuştu.
ÜSLUPLARI KUTUPLAŞTIRMAYI ARTIRIYOR
Türkiye’de en büyük sıkıntı liderlerin üslubudur. Kendi taraflarını ‘hayır’, diğer tarafı ‘şer’ ittifakı olarak gösteriyorlar. Kendisinden olan ‘şerefli’, olmayan ‘şerefsiz!’ Böyle denilerek kutuplaştırma artırılıyor. Bir insanın ağzından çıkan kelime kendisini anlatıyor. Bu, toplumu kutuplaştırır. Bu size bir üstünlük sağlayabilir ama toplumu ikiye böler.